1-) Evet, her bir namazın vakti, mühim bir inkılâp başı olduğu gibi, ….
Böyle uzun cümleleri maddeler hâlinde ifade etmek anlaşılmasını kolaylaştıracaktır. Bu sebeple bu uzun cümleyi maddeleyeceğiz. Burada anlatılan meseleyi şöyle maddeleyebiliriz:
Her bir namaz vakti:
1- Mühim bir inkılâbın başıdır.
2- Azim bir tasarruf-u İlahînin âyinesidir.
3- İhsânât-ı külliye-i İlahiyenin birer mâkesidir. (Bu üç madde ileride izah edilecektir. Bu sebeple burada izahını yapmıyoruz.)
İşte bu üç sebepten dolayı Cenab-ı Hak, daha ziyade tesbihi, tazimi, şükrü ve hamdı bu vakitlerde emretmiştir. Namaz ise tesbih, tazim, şükür ve hamdın bir hülasasıdır.
Tesbih ve tazim, birinci ve ikinci maddeler içindir. Yani namaz vaktinin, mühim bir inkılâbın başı ve azim bir tasarruf-u İlahînin hatırlatıcısı olduğundan dolayıdır. Zira böyle mühim bir inkılâp ve azim bir tasarruf, elbette tesbihi ve tazimi, yani “Sûbhanallah” ve “Allah-u Ekber” sözlerini gerektirir.
Hamd ve şükür ise, üçüncü madde içindir. Yani o vakitlerde toplanmış olan ihsânât-ı külliye-i İlahiye içindir. Zira mühim inkılâplar ve azim tasarruflar tesbihi ve tazimi gerektirdiği gibi, ilahî nimetler de hamdı ve şükrü gerektirir.
O hâlde bütün bu izahlardan sonra Üstadımızın cümlesini şöyle sadeleştirebiliriz: Namazların vakti, mühim inkılâpların başı ve azim tasarrufların âyinesidir. Bu inkılâp ve tasarruflarda da Allah-u Teâlâ’nın izzeti, azameti, kibriyası ve büyüklüğü gözükmektedir. Bu sebeple bu vakitlerde Allah-u Teâlâ’yı daha ziyade tesbih ve tazim edilmelidir. Namaz da tesbih ve tazimin özü ve hülasasıdır.
Ayrıca namaz vakitleri Allah-u Teâlâ’nın nimetlerinin yekûnünün toplandığı vakitlerdir. Nimet ise hamd ve şükür ister. O hâlde bu vakitlerde daha ziyade hamd ve şükür etmek gerekir ki, namaz şükrün özü ve hamdın fihristesidir.
Demek bu vakitler: 1- Mühim bir inkılâbın başı, 2- Azim bir tasarruf-u İlahînin âyinesi ve 3- İhsânât-ı külliye-i İlahiyenin birer mâkesi olduğundan dolayı daya ziyade tesbihi, tazimi, şükrü ve hamdı gerektirmektedir. İşte bu sebeple namaz bu vakitlerde emredilmiştir. Zira namaz; tesbihin, tazimin, şükrün ve hamdın özü ve fihristesidir.