2-) Fâni mal beka bulur. Çünkü Kayyûm-u Baki olan Zat-ı Zülcelâl’e verilen ve O’nun yolunda sarf edilen şu ömr-ü zail; bakiye inkılâb eder, baki meyveler verir.
Cenab-ı Hakk’ın yolunda harcanan fâni malın beka bulmasını şu ayetler ve hadis-i şerifler ile anlayabiliriz:
“Her neyi Allah yolunda infak ederseniz, Allah-u Teâlâ onun yerine size başkasını verir.” (Sebe 39)
“Yaptığınız her iyilik sadece kendiniz içindir… İyilik cinsinden ne infak ederseniz, o size aynen ödenir. Size hiçbir şekilde haksızlık yapılmaz.” (Bakara 272)
Hz. Aişe (r.a.) diyor ki: Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir koyun kesmişlerdi. Bu sırada bir dilenci geldi ve etten ona verdiler. Bir dilenci daha geldi, etten ona da verdiler. Sonra bir dilenci daha geldi ve etten ona da verdiler. Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Koyundan geriye ne kaldı?” Yanındakiler: “Sadece omuzu kaldı.” dediler. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Hayır! Omuzu hariç diğer yerleri kaldı.” (Tirmizi, Sıfatu-l Kıyame 35)
Efendimiz (s.a.v.)’in burada anlatmak istediği şey şudur: “Biz hayvanın her parçasını Allah yolunda infak ettik. Bu infak sayesinde o parçalar beka buldu, çünkü Allah yolunda harcanan her şey beka bulur. Kalan bu omuzu ise biz yiyeceğiz. Bu parça Allah yolunda sarf edilmediğinden dolayı fena bulacak. O hâlde denilebilir ki, omuzu hariç bu koyunun tamamı beka bulmuştur.”
İbn-i Mesud (r.a.) rivayet etmiştir. Resulullah (s.a.v.), ashabına: “Hanginize mirasçısının malı kendi malından daha sevimlidir?” diye sordu. Onlar: “Ey Allah’ın Resulü! Hepimiz malımızı mirasçının malından daha fazla severiz.” dediler. Hz. Peygamber de: “Kişinin kendi malı, hayır yaparak önceden gönderdiğidir. Mirasçısının malı ise harcamayıp geride bıraktığıdır!” buyurdu. (Buhari, Rikak 12.)
Ebu Hureyre (r.a.) rivayet etmiştir. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Her sabah iki melek iner. Biri: “Ya Rabbi, infak edenin malına yenisini ver!” der. Diğeri de: “Ya Rabbi, cimrilik edenin malını telef et!” diye dua eder.” (Buhari, Zekât 27; Müslim, Zekât 57)
Ebu Hureyre (r.a.) rivayet etmiştir. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ey Âdemoğlu! (Allah için) İnfak et ki, sana da infak olunsun!” (Müslim, Zekât 36, 37)
Ebu Hureyre (r.a.) rivayet etmiştir. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Üç şey vardır ki bunlara yemin ederim: Sadaka malı eksiltmez…” (Tirmizi, Birr 82)
Naklettiğimiz ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler şu noktaya parmak basmaktadır: Allah-u Teâlâ yolunda harcanan bir mal eksilmez ve fena bulmaz, bilakis çoğalır ve beka bulur. Mal, Allah-u Teâlâ yolunda harcanmakla beka bulduğu ve fenadan kurtulduğu gibi, şu ömr-ü zail de Allah’ın yolunda harcanırsa beka bulur ve fenadan kurtulur. Zira o zaman şu ömr-ü zail, ebedâ bir hayatın vesilesi ve cennette ebedî bir saadetin sebebi olur.