“Kim ilim tahsil etmek için bir yola girerse, Allah o kişiye cennetin yolunu kolaylaştırır.” Hz. Muhammed (S.A.V.)

2-) Temsilin şeması

Şunu unutmayın! Temsil ile anlatılan hakikatlerde, hakikati anlamak temsili iyi anlamaktan geçmektedir. Eğer temsili iyi anlayamazsak hakikati anlamak güçleşir ve hakikate çıkamayız. Temsili iyi anlamak için de en iyi yol, anlatılan meseleleri maddeler hâlinde yazmaktır. Uzun cümle ve paragrafları maddelemek, bütüne bakışımızı sağlayacak ve meseleyi anlamamızı kolaylaştıracaktır.
Temsil-i hakikati şöyle şemaya dökebiliriz:
Sultanın özellikleri:
• Servetçe onun pek çok hazineleri var.
• O hazineler içinde her çeşit cevahir, elmas ve zümrüt bulunuyor.
• Pek gizli ve pek acayip defineleri var.
• Garip sanatlarda pek çok mahareti var.
• Hesapsız acayip fenlere marifeti ve ihatası var.
• Nihayetsiz bedii ilimlere ıttılaı var.

Sultanın bir meşher açmasının sebepleri:
• İnsanların nazarında saltanatının haşmetini göstersin.
• Servetinin şaşaasını göstersin.
• Sanatının harikalarını göstersin.
• Kendi marifetinin garibelerini izhar edip göstersin.
• Cemal ve kemal-i manevisini iki vecih ile müşahede etsin. Hem bizzat kendisi görsün, hem de başkasının nazarına göstersin.

Yaptığı kasrın özellikleri:
• Gayet cesim, geniş ve muhteşem bir kasırdır.
• Şahane bir surette dairelere ve menzillere taksim edilmiştir.
• Hazinelerinin türlü türlü murassaatıyla süslendirilmiştir.
• Dest-i sanatının en latif ve en güzel eserleriyle ziynetlendirilmiştir.
• Fünun-u hikmetinin en incelikleriyle tanzim edilmiştir.
• Ulûmunun mucizevi eserleriyle donatılarak tekmil edilmiştir.
• Her bir taam ve nimetlerin bütün çeşitleri, cami sofralar, o sarayda kurulmuştur.
• Her bir taifeye layık bir sofra tayin edilmiştir.
• Sonra, aktâr-ı memleketindeki ahali ve raiyetini seyre, tenezzühe ve ziyafete davet etmiştir.

Yaver-i Ekrem’in gönderiliş vazifesi:
• Sarayın sanatkârını ahaliye tarif etsin.
• Sarayın nakışlarının rumuzlarını bildirsin.
• İçindeki sanatlarının işaretlerini öğretsin.
• Derunundaki manzum süslemeler ve mevzun nakışların ne olduklarını ve ne vecih ile saray sahibinin kemalâtına ve hünerlerine delalet ettiklerini, o saraya girenlere tarif etsin.
• Saraya girmenin adabını ve seyrin merasimini bildirsin.
• O görünmeyen sultana karşı, marziyâtı dairesinde teşrifat merasimini tarif etsin.
• Ayrıca bu Yaver-i Ekrem’in her bir dairede birer yardımcısı bulunuyor.

Yaver-i Ekrem’in söyledikleri:
• Ey ahali! Şu kasrın meliki olan seyyidimiz, bu şeylerin izharıyla ve bu sarayı yapmasıyla kendini size tanıttırmak istiyor. Siz dahi onu tanıyınız ve güzelce tanımaya çalışınız.
• Hem şu tezyinatla kendini size sevdirmek istiyor. Siz dahi onun sanatını takdir ve işlerini istihsan ile kendinizi ona sevdiriniz.
• Hem bu gördüğünüz ihsanat ile size muhabbetini gösteriyor. Siz dahi itaat ile ona muhabbet ediniz.
• Hem şu görünen nimetler ve ikramlarla size şefkatini ve merhametini gösteriyor. Siz dahi şükür ile ona hürmet ediniz.
• Hem şu kemalatının eserleriyle manevi cemalini size göstermek istiyor. Siz dahi onu görmeye ve teveccühünü kazanmaya iştiyakınızı gösteriniz.
• Hem bütün şu gördüğünüz sanat eserleri ve müzeyyenat üstünde birer mahsus sikke, birer hususi hâtem, birer taklit edilmez turra koymakla her şeyin kendisine has olduğunu ve kendi eseri olduğunu ve kendisinin tek ve şeriksiz olduğunu size göstermek istiyor. Siz dahi onu tek, şeriksiz, misilsiz ve nazirsiz tanıyınız ve kabul ediniz.
Daha bunun gibi, ona ve o makama münasip sözleri seyircilere söyledi.

PAYLAŞ:
Bu yazıya oy ver
Yorum yok

Yorum Yap