42-) Şimdi, hayatının sırr-ı hakikati şudur ki: Tecelli-i ehadiyete, cilve-i samediyete ayineliktir. Yani, bütün âleme tecelli eden esmanın nokta-i mihrakiyesi hükmünde bir camiiyetle Zat-ı Ehad-i Samede ayineliktir.
Tecelli-i ehadiyet: Allah’ın birliğinin tecellisidir. İnsan tecelli-i ehadiyete ayinedir, yani kendisinde Allah’ın birliğinin izlerini taşımaktadır. Dilerseniz, o izlerden bir izi izah ederek meseleyi daha iyi anlayalım:
Mesela bir insan, diğer insanlarla aynı azalara sahiptir. Hepsinde göz, dil, kulak, el, ayak gibi aynı azalar mevcut olup bu azaların yerleri aynıdır. O hâlde diyebiliriz ki, bir insanı kim yaratmışsa diğer bütün insanları da o yaratmıştır. Çünkü azalar birbirine benzemektedir ve aralarında bir birlik vardır. Birlik ise ancak tek bir elden sudur edebilir.
Ayrıca insan, diğer hayvanlar ile de aza-yı esasiyede aynıdır. Bu azaların şekilleri birbirinden farklı olmakla beraber, azalarının isimleri, işlevleri ve yapıları aynıdır. Ondaki de gözdür, insandaki de; ondaki de dildir, insandaki de…
O hâlde diyebiliriz ki, bir insana gözü kim takmış ise balığa da gözü o takmıştır; zira ikisi de gözdür ve aynı sistemle çalışmaktadır.
İşte bir insanın azalarının, diğer insanların azalarına birebir benzemesi ve diğer hayvanlar ile de aza-yı esasiye cihetiyle müşabeheti bir cilve-i ehadiyyettir.
Aynen bunun gibi, insanın vücudundaki intizam, azalarındaki hikmet, suretindeki garabet ve daha bunlar gibi birçok cihetleri insanın tecelli-i ehadiyyete birer ayinedarlığıdır.
Risale-i Nurlarda geçen vahdaniyete dair delilleri mütalaa ettiğinizde bu ayinedarlığın diğer cihetlerini daha iyi anlayabilir ve tefekkür edebilirsiniz.
Cilve-i samediyet: Samed, Allah’ın bir ismi olup hiçbir şeye muhtaç olmayan ve her şeyin kendisine muhtaç olduğu zat demektir. Cilve-i samediyet ise bu zatın tecelli ve cilvesidir.
İnsanın cilve-i samediyete ayinedarlığı ise, insanda nihayetsiz bir kudretin eserinin gözükmesi cihetiyledir. Evet, bir damla sudan şu muhteşem insanın yaratılışı ve ona bu derece hayret verici hikmetli cihazların takılması ancak nihayetsiz bir kudretin tecellisi ile olabilir. Böyle bir kudret de ancak Samed olan bir zatta bulunabilir.
Demek, insandaki harika sanat, eşsiz icad, mükemmel tasvir, hikmetli cihazlar ve latif nakışlar birer cilve-i samediyettir.