5-) Dördüncü nüktenin şeması
Dördüncü nükteye şematik olarak baktığımızda, anlaşılması ve meselenin kavranması daha kolay olacaktır. Şu unutulmamalıdır ki, Risale-i Nur’dan azami derecede istifade edebilmek için meseleleri çok iyi anlamak ve kavramak zorundayız. Yani bir meseleyi okuduktan sonra, o meseleyi ezberden anlatabilecek bir durumda olmalıyız. Eğer okuduğumuzu özetleyemiyor ya da meselenin tamamını tefekkür edemiyorsak meseleyi tam anlamamışız demektir.
O hâlde, mesela 9. Sözün 4. Nüktesini anlayıp anlayamadığımızın ölçüsü, bu nükteyi kitaba bakmadan ezberden anlatmak veya gözümüzü kapayarak tamamını baştan sona tefekkür etmektir. Eğer bunu yapabiliyorsanız, bu nükteyi anlamışsınız demektir. Bunu yapabilmek için de meselenin tamamına bakabilmeniz gerekir. Meselenin tamamına bakabilmek için ise en iyi yollardan biri de şema çizmek ve okurken not almaktır. Aşağıdaki şema, 4. Nükteyi daha iyi anlamamızı sağlayacaktır.
SAAT SAAT-İ KÜBRA OLAN ÂLEM-İ DÜNYA
Saniye Gece ve gündüz
Dakika Seneler
Saat Tabakat-ı ömr-ü insan
Günler Edvar-ı ömr-ü âlem
NAMAZ VAKİTLERİNİN HATIRLATTIĞI ŞEYLER
GÜN SENE TABAKAT-I ÖMR-Ü İNSAN EDVAR-I ÖMR-Ü ÂLEM
FECİR ZAMANI Evvel-i bahar zamanına İnsanın rahm-ı madere düştüğü ana Semavat ve arzın altı gün hilkatinden birinci gününe benzer.
ZUHR ZAMANI Yaz mevsiminin ortasına Gençlik kemaline Ömr-ü dünyadaki hilkat-i insan devrine benzer.
ASR ZAMANI Güz mevsimine İhtiyarlık vaktine Ahir zaman Peygamberinin (S.A.V.) asr-ı saadetine benzer.
MAĞRİB ZAMANI Güz mevsiminin ahirinde pek çok mahlukatın gurubunu İnsanın vefatını Dünyanın kıyamet iptidasındaki harabiyetini ihtar ve ikaz eder.
İŞÂ VAKTİ Gece âleminin, gündüz âleminin eserlerini siyah kefeniyle örtmesini ve kışın beyaz kefeninin, ölmüş yerin yüzünü örtmesini Vefat etmiş insanın geride kalan eserleri dahi vefat edip nisyan perdesi altına girmesini Dar-i imtihan olan bu dünyanın bütün bütün kapanmasını ihtar eder.
GECE VAKTİ
Kışı
Kabri Âlem-i berzahı ve ruh-u beşerin rahmet-i Rahmana ne derece muhtaç olduğunu insana hatırlatır.
TEHECCÜD Kabir gecesinde ve berzah karanlığında ne kadar lüzumlu bir ışık olduğunu bildirir, ikaz eder. Bütün bu inkılâbat içinde Cenab-ı Mün’im-i Hakikî’nin nihayetsiz nimetlerini ihtar ile ne derece hamd ve senaya müstahak olduğunu ilan eder.
İKİNCİ SABAH
Sabah-ı haşri ihtar eder. Şu gecenin sabahı ve şu kışın baharı ne kadar makul ve lazım ve kat’i ise, haşrin sabahı da berzahın baharı da o derece kat’idir, bunu hatırlatır.